MİDYAT-HASANKEYF-BATMAN:Otostopla Güney Doğu Turu

          Mardin gezisini bitirmiş yeni yolculuğumuz için harekete geçmiştik. Güzergah belli idi bugün yol uzun ve eğlenceli olacaktı. Hedefte Midyat Hasankeyf ve akşam üzeride konaklamak için Batman  vardı.
         Otostop çekmek için çevre yoluna çıktık. Otostop çekmede altın kural şehrin dışına çevre yoluna çıkmalısın. Şehir içinde sizi kimse arabasına almaz gitsin minibüse binsin der. Ama şehir dışında iseniz o zaman yolda kaldığınız anlaşılır ve alırlar araçlarına. Bu hap bilgiyi verdikten sonra geziye başlayalım :)
         Çevre yoluna çıktık ve otostop çekmek için beklemeye başladık. Herkes soruyor otostop çekerken çok bekliyor musunuz? Alıyorlar mı hemen gibi sorularla karşılaştım. Hepsine verdiğim cevap:"Otobüs bekliyor olsanız daha çok beklerdiniz."
          Yola devam ama tabi böyle resimde göründüğü gibi değil otostopla :)

          Ve bir araba durdu.
_Şoför: Nereye gençler?

_Biz: Midyat'a abi.

_Şoför: Ben oraya gitmiyorum. ilerden köye gireceğim.
_Biz: Olsun gittiğin yere kadar gidelim.
          Deyip yola çıktık. Şoför bizi Ömerlide indirdi.
 Ömerli Mardin'e bağlı bir ilçedir. 1953 yılında Mardin'e bağlanmıştır. Bizi askeri kışlanın önünde indirdi ve biz tekrar otostop çekmeye başladık. Bir araç durdu ve Midyat'a kadar gidiyormuş.
 Atladık ve Midyat'a kadar geldik. Sağ olsun şoför abi iyi birisi idi. Bize tel numarasını verdi Batman Diyarbakır Midyat neresi olursa olsun bi sıkıntınız olursa arayın dedi. İyi insanlar hala var ve hep var olacaktır.
          Artık Midyat'a gelmiştik.

          Midyat Mardin iline bağlı bir ilçedir. Midyat, diller, dinler ve kültürler kasabasıdır. Orada Türkçe Kürtçe Arapça Süryanice hepsi vardır.  Müslümanı, Hristiyanı, Alevisi Süryanisi hepsi bi arada yaşamaktadır. Orada diller farklı ama gönüller bir, inançlar farklı ama yaradan bir. Farklılar çoktu ama gök kubbe bir dünya görüşü faklı idi ama paylaşılan ekmek bir. Midyatlılar misafire dışarıdan gelene çok önem verirler ve korurlar. Bizi otostopla buraya getiren şoför abide şöyle demişti:" Burada bir Midyatlı ile dışarıdan gelen bir misafir kavga etsin suçlu misafir olsa bile halk yani Midyatlılar misafiri savunur onu tutar."

           Bütün şehir taştan yapılmış adeta taşları üst üste dize dize şehri kurmuşlar. Tek renk var taş rengi. Bütün evlerin duvarı işlemeli. Hani derler ya bunu yapan ustanın gözleri kör oldu. Bu deyim buradan çıkmıştır bana göre her kapı her duvar her sokak hepsi işlenmiş tek tek.

 Midyat'ta unutamadığım bir şeyde pazarda aldığımız zeytin. :) Bir zeytin bu kadar mı güzel olur. yeşil zeytin idi kilosu 3 tl çok etli tombul idi. o kadar lezzetli idi ki şu an bile azım sulandı :)

           Bugün uzun yol yapacağımız için hızlıca gezdik ve tekrar yola koyulduk. Hedef Hasankeyf idi. Araba durdu bir kaç kilo metre gittik sonra o arabadan indik arkadan gelen araç sanki bizi almak için peşimizden geliyor gibi, hemen arkadan gelene bindik. onunla da Gercüş'e kadar gittik.

          Gercüş 1926 yılına kadar Midyat'a bağlı bir köy iken 1990 yılında Batman il olunca Batman'a bağlanmış ve ilçe olmuştur. Gercüş'ten bindiğimiz bir araba ile Hasankeyf'e vardık.

           Hasankeyf ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmiyor. Ancak şehir ve etrafındaki binlerce mağara insanların buraya çağlar öncesinden yerleştiğini gösteriyor.
           Hasankeyf, insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Mezapotamya bölgesinde yer almaktadır. İçinden Dicle nehrinin geçmesi coğrafi yapısı ve binlerce mağarası hep dikkatleri çekmiş ve sürekli önemini korumuştur. Yekpare taştan meydana gelen kalesi nedeniyle "Hısn Keyfa" adını almıştır.
          Ahh Hasankeyf sen ne güzel bi yersin orada hayat taştandı ama yürekler pamuktan orda evler sertti ama sevgiler yumuşak orda yuvalar taştandı ama içi sımsıcak orada sığınaklar kayadandı savunması aşılmaz orada aşklar, sevgiler, dostluklar, bağlılıklar taş gibi, kaya gibi sağlam ve sarsılamazdı. Günümüze kadarda bu dokusunu koruyarak geldi.

           Bir hikayeyi sizinle paylaşmak istedim. Hani hep derler ya sen giderken ben geliyordum yada sen çıkarken ben iniyordum. İşte bu cümlenin nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Hadi hep beraber merakımızı giderelim... Zamanın da  Hasankeyf'te bir kule ustası vardı. Bu ustanın da bir çırağı vardı. Çırak artık işi öğrendiğini düşünür ve ustadan ayrılmak ister. Bir gün bu isteğini ustaya söyler. Usta derki: "Sen daha yetişmedin, öğrenmedin işi." çırak derki:"Artık ben ayrılmak istiyorum, öğrendim kule yapmayı." der. Usta derki:"Pekala seni bir şartla bırakırım, ikimizde kule yapacağız eğer benden önce bitirirsen serbestsin. Çırak kabul eder ve işe başlarlar. Çırak kuleye çift merdiven yapar ve merdivenden birinden inilirken birinden çıkılır ve bu esnada inen çıkanı göremez. Usta ise tek çıkış inişli merdiven yapar buna rağmen çırak daha önce bitirir. Ustaya gider derki:"Bitirdim kaleyi." Usta bunu gururunu yediremez ve çırağı öldürmek için peşine düşer. Çırak kendi kulesine çıkar usta peşinden koşar çırak diğer merdivenden aşağı iner usta ise yukarı çıkmıştır aşağı bakar çırak aşağıda şaşırır. Usta:"Sen nasıl aşağı indin." der. Çırak şöyle der:"Sen çıkarken ben iniyordum." Usta bunu kaldıramaz ve kendini kuleden atıp intihar eder. Hikayede gördüğümüz gibi boynuz kulağı geçmiştir. Bu sözde o günden bu güne bizlere kadar gelmiştir.
          işte o kuleler...

            Bence baraj yapımı nedeniyle sular altında kalmadan kesinlikle gezilip görülmesi gereken bir yer.
Foto gezi yapalım şimdide...

Geçmişlerimizin ruhu için...       

Adıma açılmış bi mekan :)

           Artık saat bayağı ilerlemişti. Batman'a gitmeli idik. Ev arkadaşımız Adnan Batmanlı idi bu akşam orada kalacaktık. Yola çıktık 06 plakalı güzel bir araba ile Batman merkeze gittik hava kararmış akşam olmuştu. Ev arkadaşımızın abisi bizi alacaktı yolu tarif etti minibüse bindik. minibüste en arka 4lü koltuğa oturduk yanımda ki abi ile sohbete başladım. Gezdiğimizi kalmak için arkadaşın ailesine gittiğimizi dedim abi bana numarasını verdi eğer evi bulamaz kalacak yer ayarlayamazsanız beni ara ben olduğunuz yere gelip sizi alacağım dedi. İşin ilginç tarafı yol arkadaşım Recep'in yanında ki adam da aynı şeyleri ona söylemiş tel numarasını vermişti. Demiştim ya iyi insanlar var diye gerçekten varmış.
          Çok yorulmuştuk ve açtık arkadaşın ailesinin evine geldik. Karnımızı bir güzel doyurduk yıkandık ve derin bir uyku çektik...
          Yeni yazımda görüşmek üzre.